6 Ocak 2016 Çarşamba

Stressiz Yaşam İçin Hayır Demeyi Öğrenin

cizgiduz

''Hayır'yerine evet diyen kişiler hayatlarında, üzerine aldıkları sorumluluğu yerine getire bilmek yada altında ezilmemek  adına, ciddi  strese maruz kalmaktadırlar. Bazen duyulan suçluluk duygusu, bazen ne yapacağımız noktasında kararsızlık yada gerçekten yapabileceğine inanma kişilere ''hayır'' yerine evet dedirtiyor. Kişilerin kendine yapacakları en iyi şeylerden biri ''HAYIR'' demeyi öğrenmektir. Kişiler hayır demeyi öğrendiklerinde karşı karşıya kaldıkları stres en aza inmektedir. Böylece hayatında kendi için önemli olan şeyleri ve kendine  vakit ayırabilmeyi tercih edebileceklerdir. Aslında kişilerin etkilendiği yada hayır diyememe sebepleri; karşılarındaki kişilerin onları bencil, umursamaz yada zor günlerinde sanki yanlarında olmayı istemeyecek kadar kötü, olarak algılamalarından korkmalarıdır. İlave olarak; beğenilmemek, hoşlanılmamak, eleştirilmek, reddedilmek, dışlanmak ve bir arkadaşlığı kaybetmek korkusu da hayır diyememek için bir sebeptir. Temeline bakıldığın da; başkası için yaşama çabası yada başkalarının hakkında ne düşündüklerini fazlaca önemsemelerinden kaynaklıdır.
cizgiduz
Öz Güven Eksikliği Olanlar Daha Zor Hayır Diyor
cizgiduz
Hayır diyebilme becerisi öz-güven ile yakın bir ilişki içinde bulunuyor. Öz-güven ve öz-saygısı düşük olan kişiler sıklıkla başkalarına karşı çıkma konusunda sıkıntı duyuyor ve başkalarının gereksinimlerini kendisinin gereksinimlerinin önüne geçiriyorlar. Kişi başkaları için yaşayan birisine dönüştüğün de, hayatında ki kişiler için bir şeyler yaptığın da; onlar için değerli olacağını , kendini de ancak onların gözünde değerli olursa, kendini değerli hissedeceği yanılgısına kapılır. Hayır diyememe kişi üzerinde yorgunluk, baskı altında hissetme ve asabi tavırlarla kendini gösterebilir.
cizgiduz
Hayır  Stresi  Azaltıyor
cizgiduz
Hayır demek, evet demeye göre daha sağlıklı bir seçimdir. Kişinin evet demeye devam etmesi karşılaştığı kişilerdeki taleplerin sayısının artmasına, tabi bu talep artışı da stres düzeyinin daha da yükselmesine ve kişinin önem verdiği şeylere zaman ayıramamasına neden olabilir. Hayır demek elbette çok kolay bir yol değildir. Fakat kişi hayır diyebildiğin de; kişinin stresi azalmakta, sorumluklarını daha iyi yerine getirebilmekte, yeni ilgi alanları edinebilmektedir. Aşırı yük ve fazla stres altında kalmak ve bunlardan evet diyerek kurtulacağını düşünmek, kişinin kendisini hasta ve tükenmiş hissetmesine neden olmaktadır.
cizgiduz
Hep Mi Hayır Demeliyim?
cizgiduz
Her zaman Evet demek kadar her zaman hayır demek de elbette sağlıklı bir tercih değildir. Kişi ne için vakit ve enerji harcaması gerektiğine karar veremeyebilirler. Buna karar verebilmek için şunlara dikkat edilebilir.
cizgiduz
*Sizin için hayatınızda o an en  önemli olanı bulup, üzerine odaklanın. Yeni bir söz vermeden önce yükümlülük ve önceliklerinizi gözden geçirin. Sizin için çok önemli olduğunu hissediyorsanız, gerçekleştirin; yoksa HAYIR diyin.
cizgiduz
Evet demek stres oranını artırır. Vereceğiniz yeni söz, size kısa vadeli, anlık bir yük mü getiriyor, yoksa sizi aylar sürecek ek bir stres altına mı sokuyor? Sizi aylar sürecek ek bir stres altına sokuyor ise, evet demek yerine başka ne seçenekler olduğunu tekrar gözden geçirin.Gerekiyorsa ''HAYIR'' diyin. Kişilerin anlık yüklere kısa vadeli girmesi ise hayatta gayet normaldir ve ''evet'' demek sosyal ilişkiler için daha uygundur.
cizgiduz
*Kararınız ne olursa olsun, suçluluk duygusundan arının.
cizgiduz
*Hemen karar vermeyin. Değerlendirdiğiniz konunun üzerine düşünün. Yanıt vermeden önce kendinize zaman tanıyın.
cizgiduz
Hayır Demeyi Nasıl Öğreneceğim?
cizgiduz
Öncelikle ''Hayır'' derken kısa ve öz olmaya özen gösterilmeli ve gereksiz suçluluk belirten cümlelerden uzak durulmalıdır. Reddetme nedeni ile ilgili uzun açıklamalar yapmaktan ve kendinizi haklı göstermeye çabalamaktan uzak durmak önemlidir. Dürüst, saygılı ve kararlı duruş karşıdaki kişinin yanıtı kabullenmesi açısından oldukça önem taşımaktadır. ''Hayır'' uygun olmayan görevleri üstlenmemenizi sağlayacak olan basit, tek ve güçlü bir sözcüktür. Tabi ki her zaman durum bu kadar basit olmayabilir. Ama unutulmamalı ki ''hayır'' sözcüğü kesindir, kullanmaktan korkulmaması gerekir. Onun yerine; emin değilim, yapabileceğimi sanmıyorum, gibi önü açık ifadeler ileride evet diyebileceğiniz şeklinde yorumlanabilir. Karşı taraftaki kişinin üzerinize gelmesini sağlayacak açık kapı bırakabilir. Buda sizi süre gelen stresli bir evet demeye  iter. Elbette sosyal hayatta evet demeye alışan bireyler için hayır demek o kadar kolay da olmayabiliyor. HAYIR demeyi öğrenmek yaşamı kolaylaştırır ve stresi azaltır.
Sevinç Karakaya
Kişisel Gelişim Uzmanı/ İlişki ve Yaşam Koçu

Sevginin Beş Niteliği


Sevgi bizden çok öte bir şeydir, aslında... Sevginin coşkusu, acısı; tek evet ile içine sizi alan gizemli bir serüvendir. Eğer sevginin tanımını sorarsanız; Zannediyorum Yaratılmış her zerresi kadar tarifi vardır. Herkes için bambaşka bir histir sevgi. Fakat bunun yanında çok önemli bir gerçek vardır ki; Dünyadaki bütün sevgiler  toplansa, ne mutlu olmamıza, nede bir ilişkiyi sürdürmemize yetmez. Sevgi aslında bir beceri işidir, ve beceride sonradan öğrenebilir. O zaman denebilir ki bir ilişki de; sevme gerekli çaba ve uygulamalarla öğrenilebilir. Dediğim gibi herkesin sevgi tanımı birbirinden farklıdır, Çünkü her birimizin sevgi  tecrübesi birbirinden farklıdır. Fakat sevginin beş yönü vardır ki bunlar hemen hemen herkeste öne çıkar. İlgi, kabul, taktir, şefkat ve kendimiz olmaya hoşgörü.
cizgiduz
İlişkilerde; Her yetişkin en doğru eşi seçme arayışındadır. Önce kendi anne babamızda bulduğumuz iyi ve eksik yönleri harmanlayıp bunların benzerlerini bulmaya çalıştığımız, bir taklit ararız. Yani hem kontrol eden, hem de sadık biri. Kişiliğimiz oturup olgunlaşmaya başladıkça; sadece olumlu yönlere odaklaşırız. Yani kontrol eden insanları değil, bize biz olabilme imkanı veren sadık birilerini ararız. Tamamen olgunlaştığımız da ise, kusursuzun olmadığını keşfeder, artık kusursuzluk peşinde koşmaktansa, gerçekleri görürüz. İçimizde bizi biz eden kaynaklara döneriz; eşimiz artık ihtiyaçtan çok bir armağandır.
cizgiduz
İşte bu beş nitelik; Önce anne-babanın, sonra eşlerimizin karşılaması gereken ihtiyaçlar gibi görünse de zamanla bizim başkalarına ve dünyaya sunacağımız armağana dönüşür. Bu beş nitelik denilebilir ki; ''Bir ilişkiyi sürdürmenin değil, hayatın amacı olan bütünlüğümüzü sağlayan sevginin, uygulamasının anahtarlarını bize sunar.'' Bu beş niteliği uygulaya bilirsek hayatımız da çok şey kazanırız. Her ne kadar görünürde başkalarına sunuluyor gibi olsa da, sundukça bizi daha da sevilebilir kılan niteliklerdir. Sevgiyi içinde oluşturma yöntemidir.
cizgiduz
İLGİ
cizgiduz
İlgilenmek; Sesin farkına varmak,söylenenleri dinlemek, hissetmek ve tecrübe etmek demektir. Aslında burada bahsettiğimiz ilgiye uyum da diyebiliriz. Uyum iki kişinin birbirlerine karşılıklı ilgilerinin yansımasıdır. Gerçek ilgi; gördüğümüz de, hareketimizle veya söylediklerimizle tam anlamıyla anlaşıldığımızı yani aslında uyum içinde olduğumuzu hissetmektir.Tabi ki karşımızdaki kişiyi de tam manasıyla anlayabildiğimizi hissettirmektir. J.D Salinger'in bir roman kahramanının dediği gibi; ''Babam, hayatı boyunca sorumu duymak için bekliyormuşçasına bana döndü'' simdi kendinize sorun;  İşte siz ve eşiniz  Birbirinizi hiç bu kadar dikkatle dinlediniz mi? Birbiriniz için bu kadar önemli misiniz? İlişkiler bu önemle şekillenir. Eşler arasındaki uyumlu ilgi; durmaksızın genişleyen güven ve güvenlik alanı oluşturur. Bizim gerçeğimize gösterilen ilginin arkasındaki gerçek, onu bize sunandan gelir. Bize gerçek bildiğini söyleyeceğine güveniriz ve eşimize güvenin kaynağı budur.
cizgiduz
İlişkiye ilgi ne getirir; İlgiye duyulan arzu dinlenmek istemektir, çoğu zaman yanlış anlaşıldığı gibi hep sahnenin önünde olmak değil. Bir ilişki de ilgi var ise; karşılıklı odaklanma vardır, horlanma yada alaya alınma endişesi yoktur. Karşılıklı ilgi duyan eşler birbirlerinin sezgilerine önem verir. Birbirlerini ciddiye alır, itibar gösterirler. Kişilerin duyguları eşleri için o kadar önemlidir ki, korktukları duyguları da bilirler, kendileriyle paylaşmalarını isterler. Elbette karşılıklı hoşnutsuzluklarda vardır fakat bu ilgideki uyumu yakalamış çiftler iletişim kanallarını açık tutmak adına karşılıklı saygılı ve istekli bir şekilde hoşnutsuzluğu, konuşarak çözerler.
cizgiduz
KABUL GÖRMEK
cizgiduz
Kabul Görmek; Bir ilişkide, bütün duygularımızın, seçimlerimizin ve tabi ki kişisel özelliklerimizin saygı görmesi desteklenmesi anlamına gelir.İlişkimizde bu durum, eşimizi tanımak ve ona kendimizi açmak için bize güven ortamı oluşturur. Kendimizi eşimizin yanında ne kadar güvende hissedersek ona o kadar yakınlık hissedebiliriz. Beş niteliğin hepsinde olduğu gibi kabul görmek ve kabul etmek için hiçbir zaman geç değildir. Kendi içinizin farkındalığına dönmenizi gerektirir. Kendi kaynaklarınızın ve değerinizin farkına varmak için, yaşam koçu ile çalışmak oldukça etkilidir. Kendi değerimizi ruhumuzun derinliklerine oturtmayı öğreniriz. Bu sayede kendimize güvenimizi geliştirmekle kalmayız, eşimizi ve başkalarını da oldukları gibi kabul etmek kolaylaşır. Bir beklentimiz olmadığından karşımızdakini olduğu gibi kabul ve taktir ederiz. Kabul etmek koşulsuzdur; karşımızdakini seçimlerini hayat tarzını hem fikir olmasak ta onaylamaktır.
cizgiduz
İlişkiye Kabul görmek ne getirir; Bir ilişkide, kişiler kabul gördüklerinden, kim olduklarına dair hislerinden ve kendi oluşturdukları değerler sisteminden ne kadar eminlerse; karşılıklı sevgilerinde, gereksiz reddedilme korkularından ve aşağılanma hislerinden de o kadar uzaktırlar. Birbirlerine sevgilerini güvenle ve etkili biçimde sunarlar.
cizgiduz
TAKTİR GÖRMEK
cizgiduz
Taktir Görmek; Bir ilişkide kabul görmeye derinlik katar. Bu ''Sana hayranım, seninle olmaktan zevk alıyorum, sana değer veriyorum, sana saygı duyuyorum,senin eşsizliğini taktir ediyorum, demektir. İlişkilerde eşini taktir etmek çok önemlidir. Taktir bize bağışlanan lütuf ve armağanlara şükür duymayı da içerir.Şükür olmayan ilişkilerde bir şeyler içten içe eksiktir. Bu ille de teşekkür bekleme isteği değildir. Bu şükür karşındaki kişiyle etkileşiminin sağlıklı olup olmadığını yerini iletilip iletilmediğini gösteren bir teşekkürdür.
cizgiduz
İlişkiye Taktir görmek ne getirir; İlişkinizin ve kişisel değerlerinize sahip olmak ve kendine güvenmek için, ihtiyacınız olan tek şey cesaretlenmektir. Bu da ancak eşlerin karşılıklı birbirlerini taktirle olur. Washington Üniversitesi psikologlarından John M. Gottman' göre ''İlişkilerini yürüten çiftlere bakıldığında taktir ekmenin oranı şikayete oranı beşe birdir''. Karşılıklı taktir, uzun ve huzurlu ilişkiler getirir.
cizgiduz
ŞEFKAT
cizgiduz
Şefkat; ilişkilerde Karşılık beklemeden  sevmek. Sevmek ve sevilmek elbette temel ihtiyacımızdır. İlişkilerde eşlerin birbirini gerçekten severek kucaklaması, sevginin bedene işleyerek ruhu okşamasıdır. Hayatta korkularımız ne kadar büyük e derin bile olsa tek bir sevgi dokunuşuyla yok olur gider. Şefkat hem fiziksel hem de duygusal düzeyde bir yakınlık ister. Oluğumuz gibi seviliyorsunuzdur. Şefkat ihtiyacınız her zaman koşulsuzca sevilmeniz , çoğu zaman ise samimi olarak sizden hoşlanılmasıyla karşılanır. tek parmak bütün elimizi temsil etmez şefkatte sevgini gösterilme niteliklerinden biridir sadece. Sizi kucaklayan fakat size suçlamadan özgürce seçimler yapabilme hakkı vermeyen bir ilişkide bir süre sonra yersizlik ve güvensizlik hissi uyarır.
cizgiduz
İlişkiye Şefkat ne getirir; Şefkat ilişkilerde romantik alanında başka çatışmada başka kendini gösterir. Romantik aşamasında genellikle cinsel yakınlık olarak kendini gösterir yani denilebilir ki kişilerin cinsel yaşamlarındaki mutlulukta şefkat oldukça önemlidir. Çatışma anında ise; şefkat karşılıklı meseleler üzerinde sabırla ve ortaklaşa çalışma yapmayı sağlayan hoşgörüyü getirir.
cizgiduz
KENDİN OLMA HOŞGÖRÜSÜ
cizgiduz
Kendin olma hoşgörüsü; İlişkinizde en derin ihtiyaç ve dileklerinizin neler olduğunu, bilip gösterebiliyorsanız. kendiniz olmanın güvenini içinizde taşırsınız. Kendimiz olmak bize güvenli gelmediğinde ise; yetenek ve erdemlerimizi saklamak için,  maskeler takarız. Olmadığımız gibi görünür belki de kendimizle kalında kendimizi bir sahtekar gibi bile hissediyor olabiliriz. Ve kendimizi Eşimizin dilek ve isteklerine göre yaşamaya mecbur hissedebiliriz.  Fakat kişilerin kendi gibi olma özgürlüğü izin vermeyen ilişkiler muhakkak bir yerden patlak vermektedir. Ve bir kez sağlıklı bir şekilde kontrolü ele alan kişi başkasına boyun bükerek yaşamak istemez. ''Kendim olmama izin vermiyor''  gibi cümlelerle kendini göstermeye başlar. Budan dolayı ilişkilerde kişilerin kendi olma özgürlüğüne saygı göstermek gerekir. Maalesef çok yapılan bir gerçek ilişki başladıktan sonra birbirini karşılıklı değiştirme isteği. Bu istek kişilerin içinde her an patlamaya hazır bir öfke ve isyan bombası olarak çıkabilir.
cizgiduz
İlişkiye Kendin Olma Hoşgörüsü ne getirir; İlişkilerde kişiler birbirlerine kendileri olma noktasında hoşgörü gösterdikçe içsel olarak birbirlerine tam manasıyla güvene bilir ve tam manasıyla gerçek eşini tanıyıp sevebilme şansını kendilerine verebilir. ''Evlilik ben merkezci bir anlayışla gitmez ben değil biz olmayı eşlerin seçmesi gerekir.''
cizgiduz
Karşılıklı ilgi uyumunu yakaladığınız, kendinizi ve eşinizi olduğu gibi kabul edip taktir edebildiğiniz, şefkatle ilişkinize mutluluklar ve sorunlarınıza çözümler ürettiğiniz, tabi ki, karşılıklı  kendiniz olma hoşgörüsünü, yakaladığınız birliktelikler dilerim SEVGİYLE KALIN...
Sevinç Karakaya
Kişisel Gelişim Uzmanı/ İlişki ve Yaşam Koçu

Yarıyıl Tatilinde Çocuğunuzla Sağlıklı İletişim

cizgiduz

Bir yarı yıl tatili daha geldi. Karnesini alan çocukların büyük çoğunluğu, sanki bir bayram havasıyla evlerinin yolunu tutarken, bazıları da minicik yüreklerinde ''Ne diyeceğim?'', ''Çok kızarlar mı?'', ''Acaba beni bu karneyle sevmezler mi?'', hatta ''Hiç eve gitmesem mi?'' düşünceler sıralanmış evlerine doğru bir adım öne iki adım geri ilerliyorlar. İşte iki durum için de ailenin duruşu çok önemlidir. İyi ve taktirlik karneyi gereği kadar onurlandırıp, abartıya kaçmamak ve kırıkları olan karneye ise dünyanın sonu gibi, davranmayıp dengeli bir şekilde kırıkların altında ki, asıl sebeplere inebilmelidir. Yani diyebilirim ki; ''Karneyi alana kadar çocuklar sınav verdi, fakat ikinci yarı yıl için de anne-baba bu 15 gün boyunca sınav verecek.'' Evet yarı yıl tatilinde karnelere vereceğimiz, tepkilerden, bu zamanı nasıl geçirilmesi gerektiğine kadar hassas bir süreç anne babayı bekliyor.
cizgiduz
Çocuğun Başarısında Anne Baba Rolü
cizgiduz
Okul biter, tatil başlar. Tabi ki tatilde çocuğumuza, gerekli dinlenme zamanları verdikten sonra, tatili tamamen yatarak geçirmesi de çok uygun bir hareket olmaz. Burada anne-baba çocuğuyla beraber, bir planlama yapıp, karnede geri kaldığı düşünülen derslere, çalışmasında çocuğuna destek verebilir. Fakat sorun bazen anne babanın kendini fazlaca kaptırması sonucu, çocuğa dinleneceği ve eğleneceği zaman tanımamalarıdır. Maalesef bazı anne babalar tatili bir hırs savaşına çevirebiliyor. Adeta tatili sadece çocuğunun, okul başarısını artırabilecek fırsat olduğunu düşünüp, ''oğlum yada kızım tatili ders çalışarak geçireceksin'' gibi yanlış bir tutuma girebiliyorlar. Yada tam tersi karnesi iyi gelen çocuğu tamamen kendi haline bırakabiliyorlar.Tatilinin bilgisayar oyunları başında geçirmesine seyirci kalıyorlar. Elbette yapılacak tatil programı da eğlence ve ders çalışma zamanları dengeli bir şekilde dağıtılmalıdır.
cizgiduz
Tabi aynı zaman da anne-babanın unutmaması gereken;  ''Karne her ne kadar çocuğa ait olsa da çocuğunuz o karneyi tek başına elbette almadı.'' Anne babanın bu karnede çok önemli rolü vardır. Anne-baba öz eleştiri yapmalıdır. Sonuç olarak o karne eve gelene kadar koca bir dönem geçti. Anne -babanın kendine sorması gereken; ''Dönem boyunca çocuğumun dersleriyle ilgilendim mi?''''Çocuğunun eksiklerini tespit etmeye çalıştım mı?''''Veli toplantılarına düzenli katılıp; okulda bir problem var mı, her şey yolunda gidiyor mu, kontrol ettim mi?'' Bu soruları kendinize sormalısınız, sonrasında tekrarlamak gerekirse; ''Karneyi alana kadar çocuklar sınav verdi, fakat ikinci yarı yıl için de anne-baba bu 15 gün boyunca sınav verecek.''
cizgiduz
Ailem Beni Her Şeye Rağmen Seviyor
cizgiduz
Çocuklarınız her şeyden önemlisi karnesinin notu her ne olursa, olsun sizin tarafınızdan koşulsuz sevileceklerini hissetmelidirler. Anne babanın görevi, eğitim hayatı boyunca çocuğuna destek vermek başarı yada başarısızlığında olumlu yol izleyebilmektir. Çocuk; ''Başarılı olursam annem, babam beni sever, başarısız olursam ailemin yanında hiç bir değerim yok'', diye düşünmemelidir. Bunun yerine ''Annem babam beni her şeye rağmen her halimle sever'', diye düşünmelidir. Anne-baba çocuğa bu hissi verirken bir yandan da düşük dersleri varsa bunları nasıl halledebilecekleri üzerinde çocuğuyla konuşmayı denemelidir. Bu şekilde sevildiği hissi verilirken, bir taraftan da çocuğunuzun öz-güveninin gelişmesini sağlayabilirsiniz. Özgüvenin gelişimi ise başarılı olma olasılığını çok ciddi etkileyecektir. Bunun tam tersi olur ve '' Okulda başarısızsa hayatta da başarısızdır'' etiketini çocuğuna yapıştırırsa, öz-güveni düşük, ders çalışmak istemeyen, ''Zaten başaramayacağım'', düşüncesiyle başarısızlığı daha baştan kabul eden bir çocuğa dönüşür.
cizgiduz
Anne baba olarak çocuğunuzu, önce sizin çocuğunuz olduğu için koşulsuz sevdiğinizi gösterin. Sevginizin koşulunun başarısı olmadığı, izlenimini vermelisiniz. Belki de bu yarı yıl tatilin de; Okul konusunu bir kenara bırakmalı, çocuğunuzun yeteneklerini ve becerilerini ön plana çıkararak onunla gurur duyduğunuz gösterebilirsiniz. Çocuğunuzun bir yeteneğini keşfetmediyseniz, yeteneklerini keşfetmek için, çeşitli hobi kurslarına gönderebilirsiniz. Bu hem çocuğun sosyalleşmesine, hem de öz güvenini yükselmesine yardımcı olacaktır.
cizgiduz
Çocuğumla Sağlıklı İletişim
cizgiduz
Aslında anlattıklarımızdan sonra nasıl davranmak gerektiği  net, ama tekrarlamak gerekirse;  Aslında karneyi anne babalar alır. Çocuğunuz karnesi kötüyse çocuğunuzu korkutmayın. Zaten utanarak karnesini size getiren çocuğu, birde siz aşağılarsanız, başarısızlığı kabullenir ve derslerini düzeltmek için hiçbir çaba harcamaz. Bu nedenle çocuğunuz karnesini getirdiğinde ders notları düşükte olsa, çocuğunuza sevgiyle sarılın, öpün ve ne olursa olsun sizin küçük kızınız, biricik oğlunuz olduğunu hissettirin. Notları düşük olduğu dersleri gülümsemeyle anlatın ve ''artık ikinci dönem biraz daha fazla çalışarak düzeltirsin'' diyerek moral vermelisiniz. '' Ben sana güveniyorum'', ''İkinci dönem daha güzel olacak, daha başarılı olacaksın'' gibi sözlerle yüreklendirip ve inandığınızı gösterebilirsiniz. Eğer özel desteğe ihtiyacı varsa tatil süresince fazla sıkmadan, bir özel öğretmenden destek alabilirsiniz.
cizgiduz
Çocuk dinlendikten sonra uygun bir zaman dilimde geride kaldığı ders konuları tekrarlaması noktasında bir program hazırlana bilir. Fakat çocuk sıkıldığında ısrar edilmemeli, başka zamana devam edilmeli ve olabildiğince eğlenerek konuları öğretmeye gayret edilmeli.
cizgiduz
Bu arada bırakın  çocuklar gönüllerince eğlensinler, dinlensinler. Okulla gittiği günlerde yapamadıklarını ne varsa yapsınlar: Mesela uykusu gelene kadar TV izleyebilirler, yorulana kadar bilgisayar oyunlarında vakit geçirebilirler, arkadaşında istediği kadar oynayabilirler, geç yatmak, geç kalmak çocuğa tatilde olduğunu hissettirir. İnanın okulu, dersleri on beş  gün gibi kısa bir süre için unutması okulu özlemesine sebep olacaktır. Bunun yanında beraber hafta sonları, akşamları gezmeye gidebilirsiniz. Müzeleri gezebilirsiniz. Çocukların yaşayarak öğrenmesi en sağlıklı öğrenme şeklidir. Okulda yeterince kitap okuyor, ödev yapıyorlar. Tatilde kitap oku, şu alıştırma kitabını çöz gibi çocuğunuzun yapması gereken şeylere siz karar vermeyin. Yoğun programdan sonra çocuğunuzun  bu tatili hak ettiğini unutmayın. Çocuklar tatilin tadını çıkarmalı. Ailesiyle, akrabalarıyla, arkadaşlarıyla, kimle isterlerse onlarla zaman geçirmeli.
cizgiduz
Anne-Baba olarak çocuğunuz ile her dönem ilgili olun ve okuldaki başarısını sevginizin, ilginizin ölçütü olarak görmesine izin vermeyin. Okul hayatında ki başarısını çocuğun kişiliği ve hayat başarısı gibi görerek, çocuğa okul başarısı için sürekli baskı uygulamayın. İlgili bir anne baba olursanız yarıyıl tatilinde çocuğunuza ders çalış diye baskı uygulamanıza gerek kalmayacak ve çocuklar tatilin tadını çıkaracaktır. Ve yeni yarı yıla bomba gibi başlayacaklardır.
cizgiduz
Bütün Çocuklarına ve ailelerine güzel, mutlu, sağlıklı ve bol eğlenceli;  Yarıyıl tatili dilerim .Sevgiyle Kalın...
Sevinç Karakaya
Kişisel Gelişim Uzmanı/ İlişki ve Yaşam Koçu